Lost Hakkında Herşey Burada Lost izle Lost indir Lost teoriler Lost bilgiler 1.Sezon 2.Sezon 3.Sezon 4.Sezon 5.Sezon
  Lost Hakkinda Yazi ve Makaleler
 
Yeni Sayfa 1 Yeni Sayfa 1 Yeni Sayfa 1

s

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Özel Arama

 

Diziye İlham Veren Roman Watership Tepesi Türkçe’ de Yayınlandır111.jpg

Lost, yayınlandığı günden beri izlenme rekorları kıran, Türkiye dahil bir çok ülkede önemli bir hayran kitlesi yaratan, fan kulüpler doğuran bir dizi. Meraklıları lost’ u grup halinde izliyor, teoriler geliştiriyor, kendine bir karakter seçiyor, “jack mi sawyer mı ” diye soruyor birbirine. Lost daha Türkiye’ de yayınlanmadan, internet aracılığıyla bölümleri elden ele dolşatı, alt yazı çevirmenlerine bile saygıyla yaklaşılan bir fenomene dönüştü.


Dizideki gizemli sayılarla sayısal loto oynayanlar olduğu gibi diziyi hiç izlemediğini söyleyip övünenlerde var. farklı yönetmenler tarafından çekilen bölümleri sayesinde her bölümde farklı bir tempo yakalayan, pilot bölümleri bile milyon dolara mal olan dizinin öenmli özelliklerinden biri, aksiyonun ötesinde, senaryosunda pek çok edebi göndermenin bulunması : Esrarlı Ada, İki Yıl Okul Tatili, Sineklerin Tanrısı, Robinson Crusoe, Doktor Moreau’ nun Adası, Odysseia, Alice Harikalar Diyarında, Fareler ve İnsanlar gibi eserler, dizinin ilham kaynakları arasında.

Ancak bunlardan birisi var ki, olay kurgusundan çoğu karaktere kadar pek çok şey ortak Türkçeye çevrilerek bu ay yayınlanan “Watership Tepesi” Richard Adams tarafından 1972′ de kaleme alındı BBC’ nin düzenlediği bir okur anketinde yüzyılın romanları arasında 42. sırayı aldı, Dikkatli izleyiciler dizinin önemli karakterlerinden sawyer’ ın bu kitabı elinden düşürmediğini hatırlayacaktır. Bir bölümde sawyer başka bir karakter olan kate’ e watership tepesinin konusunu şu sözlerle özetliyor. “Sadece tavşanlarla ilgili. Lanet olası bir kitap” Ancak Watership Tepesi okadar basit değil.

Tavşanlar Yeni Bir Toplum Kurmak İçin Mücadele Ediyor

Watership Tepesi, ingiliz yazar Richard Adams’ ın (87) kızlarına anlattığı öykülerden oluşuyor. Kitabın kahramanları tavşanlar. Roman, Fiver, Hazel-Rah ve birkaç dostunun kolonilerini terk edip, yeni bir yaşama alanı bularak bir koloni kurmak amacı ile giriştiği çetin mücadeleyi anlatıyor.

richardadams.jpg

Pisişik güçleri olan Fiver birgün çimenlik arazide dolaşırken dikkatini çeken insan ürünü bir tabela yüzünden, ilerleyen günlerde kolonilerini kötü günlerini beklediğini hisseder ve bunu il önce en yakın dostuna, sonrada koloni liderlerine söyler. Ancak ciddiye alınmadıkları gibi, koloniyi terk etmek zorunda kalırlar, zira getirdikleri öneri tavşanlarının şefini sinirlendirmiştir.

Yeni yerler bulmak için yola koyulan Fiver, Hazel-Rah ve arkadaşları, önce doğal düşmanları olan tilki, gelincik ve diğer büyük hayvanlarla mücadele etmek zorundadır. Daha sonra besili ve güzel kokan başka bir tavşan görüp onun kolonisine giderler. Ancak Efrafa adındaki bu kolonide ters giden birşeyler vardır. Buradaki tavşanlar geçmişlerini unutmuştur ve tavşanların asla yapamayacağı şekilde davranmaktadırlar. Örneğin yiyecekleri stoklamaktadırlar. Efrafa kolonisi, sanki insan elinden çıkmıştır. Daha sonra anlayacaklardır ki, bir çiftçinin arazisindedirler ve çiftçi hepsini birden avlamak yerine araziye kurduğu kapanlar sayesinde tek tek tavşanları yakalayarak onları besin depolar gibi yaşatmaktadır.

watership.jpg

Özgür yaşamaya alışmış olan kahramanlarımız, oradan kaçıp yeniden yola çıkarlar. Son derece disiplinli, yeşil araziye bile vardiyalı bir şekilde yayılan bir tavşan kolonisine denk gelirler. Onlara katılmak imkansızdır. Fiver, Hazel-Rah ve dostları, kendilerine bir yerleşim alanı bulurlar, ancak dişi tavşan meselesi kendini hissettirmeye başlar. Önce bir çiftçinin bahçesindeki kafeste duran tavşanları ikna etmeye çalışırlar. Ancak açık alana hiç çıkmamış tavşanları ikna edip kaçırmak zordur. Daha sonra Cowslip kolonisinden dişileri ve kendilerine katılmak isteyen erkekleri kaçırma planı uygulamayabaşlarlar. Bu konuda onlara dostluk kurdukları, sakat kanadını iyileştirdikleri martı Keehar yardımcı olacaktır.

Romanın ve Dizinin Karakterleri İkiz Gibi

Hazel-Rah - Jack Shephard

Bigwig - Sawyer

Fiver - Desmond

Bluebell - Hurley

Keehar - Rousseau

Frith - Jacob

Strawberry - Juliet

General Woundwort - Benjamin Linus

Cowslip Kolonisi - Diğerleri Grubu

Efrafa kolonisi - Dharma Girişimi

s1e05_watership_down_sawyer.jpg

Kitap Dizide Sık Sık Görülüyor

-Lost dizisinde karakterlerden Boon yanında Watership tepesi romanıyla uçağa biner ve kaza olduğunda onu okumaktadır.

-Kate Sawyer’ ın eşyalarını karıştırırken çantasında Watership Tepesini’ de bulur. Kitabı gören Sawyer alaylı bir ifadeyle “sadece tavşanlarla ilgili. Lanet olası bir kitap” der.
1. sezon 5. bölümde (White Rabbit) ve 3. sezon 15. bölümde (Left Behind) bölümünde Sawyer açık açık kitabı okurken görülüyor.

Lost Dizisiyle Watership Tepesi’ nin Ortak Özellikleri

-Watership Tepesi’ nin karakterleri olan tavşanlar, dizide sürekli tekrarlanan bir tema. Örneğin dizide ‘Diğerleri’ olarak adlandırılan insanların lideri Benjamin Linus çocukluğundan beri çantasında tavşan taşımaktadır.

-Kitapta, ütopik bir toplumun kuruluşu anlatılıyor. Tavşanlar toplumun kurallarını yeniden yaratıyorlar. Dizidede ilk önce “Dharma Girişimi” , daha sonrada “Diğerleri” adındaki grupların yarattığı sosyal sistem kitapla birebir örtüşüyor.

- Bir toplumun boşalan saflarını doldurmak için başka bir toplumun üyelerini kaçırmak / kurtarmak teması dizi ve kitapta ortak. Kitapta Hazer-Rah ve arkadaşları, kolonilerindeki dişi ihtiyacı dolayısıyla Cowslip kolonisinden dişi kaçırmak ve oradan kurtulmak isteyen tavşanları kendi kolonilerine katmak için mücadele veriyor. Dizide de Juliet ve Locke gibi karakterler kendi gruplarından ayrılarak diğer gruba geçiyorlar.

serilost_091.jpg

-Romanda şef tavşanlar birer diktatör. Koloni şefi Tek Threarah, Şef Tavşan General Woundwort gibi kahramanlar, bu diktatörce tavırlarıyla dizideki John Locke ve ‘Diğerleri’ grubunun lideri Benjamin Linus’ u andırıyor.

- Pisişik yetenekler, Watership Tepesi’ nde ana olayın başlamasını sağlıyor. Tavşan Fiver, olacakları önceden gördüğü için harekete geçiyorlar. Dizidede bol bol doğa üstü güce sahip insan var. John Locke, Mrs Eko ve özellikle Desmond gibi karakterler, Metafizik güçlerle iletişim kuruyor, geleceği öngörüyor vb…

-Evden sökülüp alınma hissi, uzak bir toprağa yeniden kök salmak için yeni bir yer arayışı, romanın temel dinamiği. Bu tema dizidede var. Kendine yaşıyabileceği bir yer arayan kazazede grubu sahilden mağaraya, mağaradan tekrar sahile gidiyor, sonunda ikiye bölünerek, bir bölümü kulübelere bir bölümüde sahile yerleşme kararı alıyor.

-Latince ‘Aegrescit medendo’ sözünü ‘Tedavi hastalıktan daha kötü’ anlamında çevirebiliriz. Watership Tepesi’ nde ‘ El Ahrairah’ ın Ağlaması İçin’ adlı bölümde Şef Tavşan bu sözü söylüyor. Böylece toplumlarının olduğu yerde kalıp vebanın geçmesini beklemesinin, göç etmekten daha kolay olduğunu belirtmek istiyor. Dizide’ de (2. sezon 17. bölüm Lockdown), aynı söz bir gizli harita üzerinde yazılı olarak karşımıza çıkıyor.

-1978′ de yapılan animasyon film’i Watership Tepesi’ nde ki başlangış sahnesi, tıpkı Lost dizisinin ilk bölümünde olduğu gibi, ana karakterin gözüne odaklanıyor. Lost’ unda ilk bölümünde baş karakterlerden Jack’ in gözüyle adayı izliyoruz.

-Romonda dişi bir tavşan ölmekte olduğunu hissedince, gruptan ayrılıyor. Bu, ‘Beraber Yaşa Yanlız Öl’ prensibine uyan tavşanların bir geleneği. Dizide’ de jack sık sık dostlarına bu sözleri söylüyor. Hatta cümle bir bölümün (2. sezonun 23. bölüm) adı.

-Kitapta, tavşan mitolojisi olarak adlandırabileceğimiz El Ahrairah’ ın maceraları, Homeros’ un Odysseia’ sını anımsatıyor. Kurnaz Odysseus pek çok beladan, bu kurnazlığı sayesinde kurtulur, tıpkı El Ahrairah gibi. Dizide de Desmond’ un öyküsü Odysseus’ unkine uyuyor. Troya savaşından dönerken çeşitli maceralar yaşayan kral Odysseus, evinde kendisini bekleyen karısı Penelope’ yi düşünür. Desmond’ un sevgilisinin adı Penelope ve oda aradan yıllar geçmesine rahmen sevgilisini unatamıyor.

-Watership Tepesi’ nin yazarı Richard Adams’ ın kızlarının isimleri (Juliet ve Rose) Dizidede karakter adları olarak karşımıza çıkıyor.

 

 

 

“Kader”e dair bir fikir

lost, locke, black, white

LOST’ta başından beri sürekli olarak yer alan temalardan biri, bilim ve kader arasındaki mücadele. Bu, hepimizin günlük hayatta devamlı olarak deneyimlediği ortak bir savaşım ve LOST bu temayla yüzleşmemizi sağladığı için muhteşem bir iş başardı. Ben, bizim kendi sitemiz dâhil olmak üzere web’deki hemen tüm sitelerde tartışmaların çoğunun, adada gerçekleşen olayların mantıklı bir açıklaması olduğuna inananlarla, cevapların daha mistik şekilde verileceğine dair inancı olanlar arasında geçmesini ilginç buluyorum. Her zaman, diziyle ilgili fikirlerimin bilim ve kader arasında bir yerlerde olduğunu düşünmüşümdür.

lost ocean

İşte tam da bu yüzden, her hafta bize gösterilenleri gölgede bırakacak açıklamalar yapmaya çalışan teoriler yayınlamaktan imtina ediyorum. Tabii ki, bir sonraki bölümde neler olacağına ve belirli şeylerin arkasında kim ya da ne olduğuna dair fikirlerim var ama buna bir teori deyince, kendinizi geçmiş ve gelecekte kimin doğru kimin yanlış olduğuyla ilgili söylenmeyen şeylere açıyorsunuz. Ayrıca fark ettim ki, birisi bir web sitesine bir teori yolladığı zaman, onu beslemek ve korumak eğiliminde oluyoruz, onu bütünüyle boşlamak ve yanıldığımıza inanmak istemiyoruz. O yüzden bunların hiçbirini teori olarak adlandırmak istemiyorum. Bunu daha ziyade bir fikir ya da haftalarca devam eden bazı gizemli olayların muhtemel çözümü olarak düşünmeyi tercih ediyorum. Bu fikirlerin çoğu konusunda kesinlikle hak iddia etmiyorum çünkü çoğunuz, bunları haftalardır hatta bazılarını belki de yıllardır konuşuyorsunuz. Bunlar şu anda öngörmeyi seçtiğim fikirlerden başka bir şey değil. 5 haftalık ardan sonra dizi yeniden yayınlanmaya başladığında, bu fikirleri bırakma hakkımı saklı tutuyor olacağım.

Ben, Jacob, Duman ve Ada

lost, black smoke

Bir süredir, dumanın, yalnızca, adada görülen ve oradan oraya gezip duran bir toz bulutu olmadığı öne sürülüyor. Şiddetle inanıyorum ki; duman kendini başka şeyler şeklinde de gösterebiliyor. Benim düşünceme göre; Jack’in Christian’ı, Hurley’nin Dave’i, Kate’in siyah atı ve hatta Juliet’in Harper’ı görmesi hep dumanın kılık değiştirmesiyle gerçekleşen şeylerdi. Hatta ve hatta, Locke’un Walt’u ve Hurley’nin Charlie’yi görmesi bile onun işi olabilir. Ayrıca biliyoruz ki; bu kılık değiştirmeler herhangi birinin beynindeki basit bir şey değil. Kate siyah atı gördüğünde, bunu hayal etmiyordu, at gerçekten de ordaydı. Bunu biliyoruz çünkü onu Sawyer da gördü. Hurley’nin bu sezon, “flashforward”da Charlie’yle yaptığı konuşma da dumanın işi olabilir. İnsanların çoğunun, bunu inanması zor bulacağını biliyorum ama adanın gücünün kendi sahasıyla sınırlı kalmadığı görülüyor.

lost, jacob home

Bunun dışında Jacob’a dair birkaç kısa görüntü elde ettik. İpuçları, Ben’in, Jacob’ı rehin almanın bir yolunu bulduğunu gösteriyor. Jacob’ın evinin etrafındaki külden çember, bana, bir ruhu kapana kıstırmanın mistik bir yolu gibi geldi. Ama başkalarının da daha önce yaptığı gibi bir adım daha ileri gideceğim ve bana, “Jacob” ve “ada”nın bir bütün halinde aynı şey ya da kişi gibi göründüğünü söyleyeceğim. Bu tam olarak doğru olmayabilir ve bunu sadece zaman gösterecek ama şu anda Jacob’ın, adanın kişileşmiş hali olduğunu düşünmek bana uygun geliyor. Bu fikir yolculuğunda bana biraz eşlik edebilirseniz, bunun, Ben’in sadece garip ve yaşlı bir adamın görünmez ruhunu değil, bizatihi adanın kendisini ve onun tüm güçlerini elinde tuttuğu anlamına geldiğini fark edeceksiniz. Adanın gücünün avantajını elde etmenin ve yapmak istediği her şey için onu kullanmanın bir yolunu buldu. Ben’in gündeme getirdiği sihirli kutu, sadece, Jacob ve adayı kapsayan ruh için bir benzetme.

lost, benjamin linus

Ben’in şimdiye kadar bu gücün avantajını ele geçirmek için yaptıkları kusursuz değil. Adanın tüm kontrolünün Ben’de olduğunu düşünmüyorum. Yalnız, kesinlikle istekleri doğrultusunda yönlendirme yapabiliyor. Fakat, örneğin Locke, Ben’in üstesinden gelebileceği bir şey değil. Locke, Ben’in esaretinden kurulmak için, adanın umudu. Beni bu yönde düşünmeye sevk eden birçok şey var. “The Other Woman” da, Harper Juliet’e göründüğünde, tam olarak, kendisini oraya Ben’in gönderdiğini söylüyor. Bence bunu, her nasıl yaptıysa (gerçekten o değil de dumanın kılık değiştirmiş hali olmasına rağmen), Ben’in yaptığını düşünmek mantıklı. Ne de olsa Ben, Dan’i ve Charlotte’ı Tempest ‘ı kapatma görevlerinden alıkoymak için çok güçlü sebeplere sahip. Bu, benim, Ben’in Jacob üzerinde sandığımızdan fazla kontrole sahip olduğunu düşünmeye ilk başladığım andı. Bir sonraki uyanışım “Ji Yeon”da, Sayid ve geminin kaptanı, kara kutu hakkında konuşurlarken oldu. Özellikle Mr. Widmore’un, kara kutuyu enkazdan çıkarmak için ne kadar kaynak harcadığını belirttikten sonra “Enkaz bariz şekilde düzmeceydi. Şimdi, o büyüklükte bir tezgâhı ayarlayabilmek için ne kadar insan gücü ve para kaynağı gerektiğini hayal edebiliyor musunuz? Uçak enkazını güya çıkarmak için? 324 aileye, bir yalan üzerine kurulu acı çektirmek için? Ama daha da rahatsız edici olan, o 324 cesedi, kimin nerden bulacağı. Ve bu Mr. Jarrah, Mr. Hume, Benjamin Linus’ı istememizin onlarca gerekçesinden sadece biri.”

lost, charles widmore, industrialist

Bu açıkça Charles Widmore’un, Benjamin Linus’ın bu tür bir tezgahı düzenlemenin bir yolunu bulduğuna inandığını gösteriyor. Bence, Charles Widmore, bir süredir adanın var olduğuna dair bilgi sahibi ve bir şekilde, sahip olduğu gücü biliyor. Ve “Nasıl oluyor da, bilinmeyen bir yerin ortasındaki bir adada, küçük kaçık bir adam tüm bunları tezgâhlamak için kaynağa sahip olabiliyor?” diye sorabilirsiniz. Size şunu sormama izin verin. Eğer bu sihirli kutu Locke’un babasını adaya ulaştırabiliyor, bir sürü insanın bir uçak kazasından sağ kurtulmasını sağlayabiliyor ve Hurley’nin ve en azından ondan başka bir insanın daha anakarada Charlie’yi görmesine izin veriyorsa, Jacob ya da Ada ya da Sihirli Kutu denilen şeyin dünyaya, içindeki cesetlerle birlikte bir uçak kazasından kalanları göstermesi abartı olabilir mi? Enkaz orada değil demiyorum. Belki, sadece belki, gördükleri enkaz, gördükleri cesetler ve kaptanın odasında duran kara kutu, adanın uyarladığı şeylerdir diyorum.

Hala bunu okuyan biri var mı? Oh iyi, son cümleden sonra hepinizin okumayı bırakacağından ve beni, diğer bir deli gizemli teorisyen olarak değerlendireceğinizden korkmuştum. Kulağa ne kadar uzak geldiğini anlıyorum ve emin olun ben de olan bitenin tam olarak böyle geliştiğine tamamen inanmış değilim. Ama şimdiye kadar, enkaz düzmecesinin ardında Charles Widmore değil, Ben olduğu konusunda yeterince ikna olmuş durumdayım. Ve ayrıca bence Ben, Charles Widmore’un sahip olduğundan daha fazla gerçek dünya olanaklarına ve kaynağa sahip olamaz. Tasarrufundaki tek kaynak, bence, adanın gücünü kontrol etme yeteneği.

Charles Widmore’un Niyeti

lost, widmore inc

Charles Widmore’un gerçek niyetinin ne olduğu hakkındaki düşüncelerimi soruyor olabilirsiniz. İyi bir adam mı yoksa kötü mü? Sürekli olarak insanlara, iyi adam ve kötü adam rolleri biçmeye çalışmamızı ilginç buluyorum. Bence, gerçek hayatta, o şekilde tanımlanmış çok az insan buluruz. LOST’taki karakterler, özellikle gerçek hayattaki insanlara uygun şeklide yaratılmıştı. Bence, Ben buna iyi bir örnek. Hiçbir yönüyle iyi bir insan değil. Çoğumuzun kötü ya da ahlaki değil diye değerlendirdiği birçok şey yaptı. Buna rağmen, o, yüksek bir amaç ve daha iyisini gerçekleştirmek uğruna bu şekilde davrandığını iddia ediyor. Bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilemeyiz tabii ki, ama eğer doğruysa bile, bu, yaptığı şeylerin bahanesi olamaz ve onu daha iyi biri yapmaz. Sadece gerçekten inandığı bir yolda, ahlaki feragatte bulunduğu anlamına gelir. Benzer bir bakış açısına göre, ben Charles Widmore’un da iyi adam olduğuna inanmıyorum. Bence o, adanın, Ben’in kontrolünde olan güçlerinin peşinde ve bu güçleri kendi bencilce hedefleri doğrultusunda kullanmayı planlıyor. Kişilik portresiyle ilgili hissettiklerimin yanı sıra bunun da kesin bir kanıtı yok. Charles Widmore gerçek bir muhalif.

Adayı terk etmek ve tekrar geri dönme ihtiyacı

Oceanic 6’lısı ve Jack’le Hurley’nin neden geri dönmeyi bu kadar çok istedikleri konuları etrafında dönen büyük bir tartışma var. Ve Sayid’i Ben’in hizmetinde çalışmaya iten ne? Lost’un uzun zaman ayakta kalmayı başarabilen temalarından biri de kefaret. Ada, bir şekilde ödenmesi gereken kefaretle yüzleşme yeri olarak da tanımlandı. Bunu, adanın kazazedeleri en kötü halleriyle yüzleşmek zorunda bırakması ve yeniden başlamak için bir şansları daha olduğunu fark etmelerini sağlaması yoluyla anlıyoruz.
oceanic six, jack, kate, sayid

Tüm bunların sezon sonuna kadar gelişmesi esnasında, tam olarak ne tür olaylar olacağına dair bir fikrim varmış gibi davranacak değilim. Ama sonunda, bütün kartlarını açtıklarını göreceğimizi düşünüyorum. Bence Jack, Kate ve Oceanic 6’lısının geri kalan üyeleri, adadan ayrılmak için bir fırsat elde edecekler ama diğerlerini adada bırakmak zorunda olduklarını fark edecekler. Ayrıca, bu süreçte gemideki mürettebatın tamamı olmasa bile çoğunun ve kazazedelerin en az birkaçının öleceğini ya da öldürüleceğini düşünüyorum. Çok azının adada hala yaşayıp yaşamadıkları konusunda, kesinlikle merak içinde bırakılacağız ama en az iki ölümün gerçekleşeceği aşikâr. Sanırım Jin, o iki kişiden biri olacak.

lost, jack room

Bence, Jack’in adaya dönme arzusu, evvela diğerlerini adada bıraktığı için kendini feda etme ihtiyacı tarafından körüklendi. Widmore adayı biliyor ve asla peşini bırakmayacaktır. Ve eğer onu bulursa, Jack’in geride bıraktığı herkes ölecek. Bu durum, Ben’in, Sayid’in kendisine yardım etmesi için kullandığı bir baskı unsuru olacak. Sayid de diğerlerini geride bıraktı. Ve Charles Widmore’u durdurmak için Ben’e yardım etmeyi, diğerlerini geride bırakmanın cezası olarak yaşayacak. Sonunda, adaya dönme arzuları, arkadaşlarını Charles Widmore’dan kurtarma ihtiyaçlarından daha yoğun hatta belki de Ben’inkinden bile yoğun hale gelecek. Bu onların kendilerini kurtarma ve sonunda da kefaretlerini ödeme gereksiniminden dolayı gerçekleşecek.

Başta da belirttiğim gibi, bunlar sadece benim düşüncelerim ve dizinin şu ana kadar gelmiş olduğu noktaya dair fikirlerim. Bunları buraya yazmaya ve yorumlarınızı beklemeye karar vermem tam bir haftamı aldı. Kesinlikle bu fikirlerin hiçbirine saplanıp kalmış ya da kalacak değilim. Yazdıklarımın en iyi ihtimalle %10’unun doğru çıkabileceğini ve geri kalan %90’lık kısımda yanılabileceğimi biliyorum.

 

Lost Hakkında Her Şeyi Bulabileceğiniz Tek Adres...

Content By: " LOSTLOVERS"

 
  bugün 2 ziyaretçi (3 klik) siteye giriş yaptı  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol