Jack Shephard ormanda gözlerini açar, yaralı ve nerede olduğunu şaşırmış
bir haldedir. Ağaçların arasından gelen bir köpeği görür, düşüncelerini
toparlamaya çalışır, cebinde küçük bir votka şişesi bulur ve olanları
hatırlayarak koşmaya başlar. Koşarak sahile ulaştığında uçağın enkazı ile
karşılaşır. Çok iyi bir cerrah olan Jack hemen harekete geçerek insanlara
yardım etmeye başlar, hızlıca enkazın altında kalmış bir adamı kurtarır,
Claire’e yardım eder ve Hurley’i ona göz kulak olmakla görevlendirir, Rosa’a
CPR uygulayarak kurtarır.
Kazanın ilk şokunun ve hızla çevresindekilere yaptığı yardımların
ardından Jack kendi yaraları ile ilgilenmeye başlar. O sırada tanıştığı
Kate’den yarasının dikişi için yardım alır. O sırada yaptıkları konuşma
sırasında Kate uçağın havada ikiye ayrıldığını anlatır. Daha sonra sahilde
Jack bilinci yerinde olmayan bir adamla ilgilenmeye başlar, o sırada Kate
merakla olanları izlemektedir. Kurtulan diğer kişiler de etrafta olanlarla
ilgili uğraşmaktadır, bazıları cesetleri ne yapacaklarını tartışırken,
Hurley enkazda bulabildiği yiyecekleri ayırarak kurtulanlara dağıtır, tüm bu
olanlar sırasında olanlara karşı ilgisiz görünen Sawyer, Sayid’in dikkatini
çeker.
O gece sessizliği bozan, ne olduğu anlaşılamayan bir ses duyulur ve hepsi
korkarlar. Ertesi gün Jack bir yardım sinyali göndermeleri gerektiğini
süşünerek uçağın kokpitindeki telsizi bulmaya karar verir. Kate, bir duman
yükseldiğini gördüğünü, kokpitin yerini bulacileceğini söyler ve Jack’e
katılır. Charlie’nin de onlara katılmasıyla yola çıkarlar ve kokpiti aramaya
başlarlar. Kokpiti bulduklarında, yaralı şekilde hala yerinde oturmakta olan
pilotu bulurlar. Charlie o sırada ortadan kaybolarak lavaboya gider. Kendine
gelen pilot, Kate ve Jack’e kalkıştan 6 saat sonra bağlantıyı
kaybettiklerini, Fiji’ye doğru yönünü değiştirdiğini, fakat türbülansa
girdiklerini, ve olmaları beklenen yerden binlerce mil uzakta olduklarını
anlatır. Kimse nerede olduklarını bilemeyecektir.
Pilotla konuşmaları aniden tuhaf bir sesle bölünür. Ne olduğunu
anlamadıkları birşey pilotu kokpitten çekip alır ve hemen telsizi alıp
kaçmaları gereektiğini anlayan Charlie, Kate ve Jack koşarak uzaklaşırlar.
Ortalık sakinleştikten sonra bir ağacın üstünden sarkan pilotun kanlı
cesedini görürler.
DİĞER BİLGİLER
Bu bölüm, 10-14 milyon dolarlık maliyeti ile televizyon tarihinin en
pahalı pilot bölümüdür.
J.J. Abrams bu bölümdeki yönetmenliği ile Emmy ödülü almıştır.
İlk taslakta Jack’in öldürülerek liderliği Kate’e bırakması düşünülmüştü,
çünkü Jack rolünü oynaması düşünülen Michael Keaton dizinin sürekli bir
oyuncusu olmak istememişti. Fakat daha sonra bundan vazgeçildi ve Jack
rolünü Matthew Fox’un oynamasına karar verildi.
SEZON 1 BÖLÜM 2 - PILOT
Kate, Jack ve Charlie sahile dönerler. Kate Charlie’ye neden ortadan
kaybolup lavaboya gittiğini sorar, Charlie de kendisini iyi hissetmediği
için gittiğini söyler. Oysa geri dönüşlerde Charlie’nin uçağın tuvaletinde
uyuşturucu aldığı sırada türbülansa girdikleri görülür.
Adada köpeği Vincent’ı aramakta olan Walt, yerde bir kelepçe bulur ve
babası Michael’a gösterir. Bunun üzerine Sawyer Sayid’in bir terörist
olduğunu düşünerek Sayid’e saldırır. Uçakta kelepçeli olarak gidenin o
olduğunu iddia etmektedir. Birbirine giren Sawyer ve Sayid’i daha sonra
Michael ve Jack ayırır. Sayid telsizi tamir etmeyi başarır fakat yeterli
bataryası yoktur ve sinyal alamamaktadırlar. Telsiz üzerine çalıştığı
sırada Sayid Hurley’e Irak ordusunda asker olduğunu anlatır. Sayid iyi
sinyal alabilmeleri için bir yöntem önerir ve daha yüksek bir yerde
denemek üzere yola çıkarlar. Kate, Charlie, Shannon ve Boone, Sayid’le
beraber yola çıkarlar. O sırada üzgün bir şekilde bir mekup okuyan Sawyer
da onlara katılır. Yolda bir kutup ayısının saldırısına uğrarlar ve Sawyer
ayıya ateş ederek öldürür. Sawyer’ın bir silahının olması herkesi tedirgin
eder ve Sawyer bunu ölmüş olan bir polisin üzerinden aldığını açıklar. Bu
sefer daha önce Sawyer’ın suçlu olduğunu iddia ettiği Sayid, polisin
yanında kelepçeyle götürmekte olduğu suçlunun Sawyer olduğunu iddia eder.
Kate, Sawyer’ın elinden silahı alır ve Sayid’in tarifiyle parçalarına
ayırır.Bu sırada uçağın havadaki son anlarına ait bir geriye dönüş
gösterilir. Uçakta Kate polisle konuşmaktadır, Jack’in iyileştirmeye
çalıştığı polisle, ve bu sırada Kate’in bileklerinde kelepçeler
görülmektedir. Türbülansa yakalandıklarında polisin kafasına çarpan bir
çanta onu bayıltır ve Kate kendisini kelepçelerden kurtararak polisin
oksijen maskesini takar, daha sonra kendi oksijen maskesini de takar, tam
o sırada uçağın kuyruk kısmı koparak ayrılır ve düşer.
O sırada sahilde Jack’in iyileştirmeye çalıştığı polis kendine
gelmiştir ve Jack’e “O nerede?” diye sorar. Sayid bu esnada sinyal almayı
başarmıştır ve Fransız bir kadının sesini duyarlar. Biraz Fransızca bilen
Shannon kadının söylediklerini çevirir: “Artık yalnızım, adada yalnızım.
Lütfen biri gelsin. Diğerleri öldü. Onları öldürdü. Hepsini öldürdü.” Bu
mesaj sürekli tekrar etmektedir ve iterasyon sayısından yola çıkarak Sayid
mesajın 16 yıldan uzun bir süredir tekrar etmekte olduğunu hesaplar.
DİĞER BİLGİLER
Bu bölüm, 10-14 milyon dolarlık maliyeti ile televizyon tarihinin en
pahalı pilot bölümüdür.
J.J. Abrams bu bölümdeki yönetmenliği ile Emmy ödülü almıştır.
SEZON 1 BÖLÜM 3 - TABULA
RASA
Grup, polisle ilgilenmeye başlar. Bu sırada Jack, Kate’in geçmişi
hakkında birşeyler öğrenir.
Sinyal yakalamaya giden grup dağdan dönerken diğerlerinin moralini
bozmamak için onlara Fransız kadının mesajından bahsetmemeye karar
verirler. Bu sırada silahın kimde kalacağı tartışması başlar ve Kate’de
kalmasına karar verilir. Geri döndüklerinde Kate gizlice Jack’e
yakaladıkları sinyalden bahseder.Geriye dönüş görüntülerinde, Kate
Avustralya’dadır ve Ray isimli bir çiftçi onu uyandırarak neden ahırında
uyuduğunu öğrenmek ister. Kate, kendisini Annie olarak tanıtır ve
çiftlikte bir iş ister. Bir süre orada kaldıktan sonra ayrılacağı zaman
Ray’in kendisini tren istasyonuna bırakmasını kabul eder, fakat yolda
kendisini bulana ödül verileceğini ve Ray’in de ödülü almak için onu
teslim edeceğini öğrenir. Arkalarından polisin geldiğini gören Kate ani
bir hareketle kazaya sebep olur. Ray’i kurtarmaya çalışırken kaçma şansını
kaybeder.Adada Walt, Locke’un tavla oynadığını görerek yanına gider.
Babası Michael, oğlunun Locke’la arkadaşlık etmesini istemez. Daha sonra
Michael, Walt’un köpeği Vincent’ı bulmaya çalışır. Bu sırada Locke, bir
köpek düdüğü yaparak Vincent’ı bulur ve onu Michael’a verir, Walt’un
köpeğini bulan kişinin babası olması gerektiğini söyler.
Polisin yarası çok kötüdür ve acıdan bağırmaktadır, herkes bu sesten
rahatsız olmaktadır. Polis Jack’e Kate’le tek başına konuşmak istediğini
söyler. Kate polisle çadırdayken Hurley Jack’e Kate’te silah olduğunu
söyler. Jack, Kate’in çadırdan çıktığını görür ve silah sesi duyulur.
Sawyer çadırdan çıkarak yapılması gerekeni yaptığını söyler. Fakat
haykırmalar devam etmektedir ve Sawyer onu kafasından değil göğsünden
vurmuştur. Bunun üzerine Jack çok sinirlenerek çadıra dalar, birkaç dakika
sonra artık ses kesilmiştir.
Kate, Jack’e daha önce ne yapmış olduğunu anlatmak ister fakat Jack
dinlemek istemez, Kate’e eski hayatlarının geride kaldığını ve bir
öneminin olmadığını söyler.
DİĞER BİLGİLER
Bölümün ismi, Tabula Rasa, felsefedeki Tabula rasa
teorisine işaret etmektedir.
Tabula Rasa, aynı zamanda Buffy The Vampire Slayer dizisinde de altıncı
sezon bölümlerinden birinin adıdır.
SEZON 1 BÖLÜM 4 -
WALKABOUT
Yaban domuzlarının uçak gövdesine saldırılarının ardından Jack uçağı
yakmaları gerektiğine karar verir. Kazanın üstünden 4 gün geçmiştir ve
yiyeceklerinin kalmadığını farkederek ne yapacaklarını merak etmeye
başlarlar. Herkesi şaşırtacak şekilde Locke bir çanta dolusu çeşit çeşit
bıçağı göstererek ormanda avlanabileceklerini söyler. Kate ve Michael
ona katılır ve yola koyulurlar. Gitmeden önce Michael, yokluğunda oğlu
Walt’a göz kulak olması için Sun’la anlaşır.
Geriye dönüş sahnelerinde Locke’u ofiste görüyoruz. Müdürü Randy,
Locke’un Avustralya’da bir tura katılacağını duymuştur ve ona
sataşmakta, bu şartlar altında yapamayacağı şeyler olduğunu
söylemektedir. Locke sinirlenerek “Bana ne yapamayacağımı söyleme!” der.
Daha sonra Locke’u dairesinde görüyoruz, Helen isimli bir kadınla
telefonda konuçmakta ve ona katılacağı turdan bahsetmektedir. Onu da
tura davet eder fakat kadın müşterilerle buluşmadığını söyleyerek onu
reddeder.Adada avlanma sırasında Michael yaralanır ve Kate onu taşıyarak
sahile geri götürürken Locke avlanmaya tek başına devam eder. Yolda Kate
ara vererek bir ağaca tırmanıp telsizi denemek ister. Ağaca çıktığında
ne olduğunu bilmedikleri yaratığı farkederek telsizi aşağı düşürür ve
telsiz kırılır. Onun çevredeki dalları eğerek Locke’a yaklaştığını
görür. Locke ona çok yakın mesafede durmaktadır fakat kaçmak yerine
olduğu yerde durup bakmaktadır.
Bu sırada sahildekiler uçağın gövdesi ile uğraşmaktadır. Claire ölen
yolcular için bir hatıra seremonisi düzenlemeye karar verir. Boone
Jack’e Rose ile konuşmasını önerir, Rose kimseyle konuşmadan herkesten
uzakta tek başına oturmaktadır. Rose, Jack’e kocasının uçağın kuyruk
kısmında olduğu halde hala hayatta olduğunu söyler. Bu sırada Kate ve
Michael sahile dönerler. Sayid, telsizi kırdığı için Kate’e kızar. Kate,
Locke’un başına gelenleri Jack’e söylemeye gittiği sırada Jack ormanda
takım elbiseli bir adam görür ve peşinden gider. Kate de onu takip eder.
Locke’u yakaladığı yaban domuzu ile bulurlar.
Geriye dönüş sahnelerinde Locke’u Avustralya’da tur şirketinde
görüyoruz. Tur sorumlusu Locke’un katılmasını şiddetle reddetmekte ve
Locke’un durumunun sigorta şirketi açısından çok büyük bir sorun
olacağını söylemektedir. Adam kalkıp gittiği sırada Locke’u onun
arkasından seslenirken tekerlekli sandalyede görüyoruz. Daha sonra
kazanın hemen sonrasındaki bir geriye dönüş sahnesinde Locke’un sırtüstü
yerde yatmakta olduğunu görüyoruz. Locke ayak parmağını oynatıyor ve
yavaşça yerden kalkıyor, enkaz altında kalan adama yardım etmesi için
seslenen Jack’in yanına gidiyor.
O gece, Claire ölen kişilerin pasaportlarından, cüzdan ve
eşyalarından edindiği bilgilerle bir hatıra seremonisi düzenler.
Katılmadan önce Charlie uyuşturucu alır, elindeki uyuşturucu
azalmaktadır. Jack gruba katılmamıştır.
SEZON 1 BÖLÜM 5 -
WHITE RABBIT
Geriye dönüş sahnelerinde Jack’in küçüklüğünü görüyoruz. Küçük Jack
bir arkadaşıyla beraber zorba çocuklardan dayak yemektedir. Çocuklar
Jack’e bırakıp gitme şansı verir fakat Jack arkadaşıyla birlikte kalıp
ona yardım etmeye karar verir. Bu durum Jack’in daha fazla dayak
yemesiyle sonuçlanır.
Adada, kazadan kurtulanlardan Joanna okyanusta boğulmak üzeredir.
Boone onu kurtarmak için yüzmüş fakat ona yetişememiştir. Jack, Boone’u
kurtarırken Boone kendisini bırakmasını Joanna’ya gitmesini söylese de
Jack gitmez ve Boone’u kurtarır. Jack, Joanna’yı kurtaramadığı için deli
olur ve o sırada yine önceki bölümde gördüğü takım elbiseli adamı görür.Hurley
ve Charlie, Jack’ten azalan suları hakkında ne yapılması gerektiğine
karar vermesini isterler. Yine bir geriye dönüş sahnesinde Jack’in
babası küçük Jack’in dayak yemiş yüzünü görür ve ona “bir kahraman
olamayacağını” söyler. Jack adada tekrar takım elbiseli adamı görür ve
onun peşine düşer. Adamı yakalar ve onun babası olduğunu anlar. Babası
dönüp gitmeye devam eder.
Bir geriye dönüş sahnesinde annesi Jack’e babasının Avustralya’ya
çekip gittiğini söyler ve Jack’ten onu geri getirmesini ister. Jack
isteksizce kabul eder. Bu sırada adada Claire bitkin düşüp fenalaşır ve
o sırada kalan sularının çalınmış olduğunu fark ederler. Locke su bulmak
amacıyla ormana dalar.
Jack çılgın gibi ormanda tökezleyerek babasının peşinden gider. Bu
sırada bir geriye dönüş sahnesinde Jack’i babasının kaldığı otel odasını
araştırıp müdürü sorgularken görüyoruz. Adada Jack deli gibi giderken
bir uçurumdan düşecek gibi olur ve bir çalıya tutunur, fakat yukarı
tırmanamamaktadır, o sırada ortaya çıkan Locke, Jack’i kurtarır.
Sahilde Charlie, Claire ile ilgilenmektedir. Bu sırada Sayid, Sun’da
su olduğunu farkeder ve suyu Sawyer’dan aldığı ortaya çıkar. Kate,
Sawyer’ı takip ederek enkazdan aldıklarını sakladığı yeri bulur fakat su
Sawyer’da değildir.
Locke, Jack’e diğer herkesin bir lidere ihtiyacı olduğunu ve o
liderin de Jack olması gerektiğini söyler. Jack, babasını gördüğünü ve
bunun halüsinasyon olduğunu söyler. Locke ise bu adanın “özel” olduğunu
belirterek bu adada gerçekleşen herşeyin bir sebebi olduğunu söyler. Ve
“adanın gözlerinin içine baktım ve gördüğüm şey çok güzeldi” der.
Ayrılırlar ve Locke su aramaya devam ederken Jack’e gördüğü
halüsinasyonu izlemesini, “başladığı işi bitirmesini” söyler.
Geriye dönüş sahnelerinde Jack’i morgda görüyoruz. Doktor, Jack’e
babasının alkol zehirlenmesinden öldüğünü söylemektedir. Jack babasını
teşhis eder.
Jack o gece adada içinde taze su bolluğu olan mağaralar keşfeder.
Uçak enkazının bir kısmı buradadır ve içlerinde bir tabut da vardır. Bir
deriye dönüş sahnesi Jack’i havaalanında göstermektedir. Havayolları
Jack’in babasının tabutunu uçağa almak istememektedir, çünkü gerekli
evrakları bulunmamaktadır. Adada Jack tabutun kapağını açar ve içinin
boş olduğunu görüp sinirlenir.
Sahilde, Boone Claire’e su verir. Bu sırada Charlie bunu görür ve
herkes Boone’un üstüne yürür, suyun nerede olduğunu sorar. Bu sırada
Jack gelerek bulduğu mağaralardan ve sudan bahseder. Bu sırada Sawyer,
herkesin kendisinden daha çok Boone’dan nefret etmesinden memnun
olmuştur. Jack, Kate’e babasından bahseder.
EDEBİ REFERANSLAR
Bölümün ismi, White Rabbit, “Alice Harikalar
Diyarında”‘ki Alice’in takip ettiği beyaz tavşanı ima etmektedir.
Alice’in beyaz bir tavşanın peşine düşerek tavşan deliğinden Harikalar
Diyarı’na ulaşması ile Jack’in babasının hayalinin peşinden giderek suyu
bulması birbirine benzetilmektedir.
Bölümde Sawyer’ın okuduğu “Watership Down” isimli kitap, kayıp tavşanlar
hakkındadır.
YİNELENEN SÖZLER
Bölümde geçen “Live Together, Die Alone” (”Birlikte
Yaşa, Yalnız Öl”), Every Man for Himself (”Herkes
Kendisi İçin”) sözleri, daha sonraki bölümlerde de karşımıza söz olarak
ve bölüm ismi olarak çıkmaktadır.
SEZON 1 BÖLÜM 6 -
HOUSE of the RISING SUN
Bir geriye dönüş sahnesinde Sun’ı bir partide görüyoruz. Garson olan
Jin, Sun’a kendisiyle özel olarak buluşması için bir not veriyor. Sun,
Jin ile beraber kaçıp Amerika’ya gitmek istiyor fakat Jin onurlu bir
şekilde Sun’ın babasına görüştüklerini söylemeleri konusunda ısrar
ediyor.
Jack, Kate, Charlie ve Locke mağaraları keşfetmeye giderler. Bu
sırada Sun, Jin’in hiç bir görünen sebep yokken Michael’a baltayla
saldırdığını görerek şok olur. Sawyer ve Sayid, Jin’i yakalayıp enkaza
kelepçelemeyi başarırlar. Michael bu saldırının sebebinin ırkçılık
olduğunu iddia eder. Mağaralara giden ekip orada iki insan cesedi
bulurlar, Locke onlara “Adem ile Havva” adını takar. Kıyafetlerinin
eskimesinden yola çıkarak Jack onların 40-50 yıl önce öldükleri
tahmininde bulunur. Üzerlerinde içinde biri beyaz biri siyah iki taş
olan bir kese bulur.Geriye dönüş sahnesinde, Jin Sun’ın babasıyla
konuşmasından dönmüştür. Babası, durumu Jin’in kendisi için çalışması
şartıyla kabul etmiştir. Evlendiklerinden sonra Jin bir gece eve elleri
kanlı olarak döner. Jin’in bu konuda konuşmak istememesine çok
sinirlenen Sun, ona bir tokat atar. Jin, Sun’a sadece babası ne isterse
onu yaptığını söyler.
Sahilde Jin Sun’a babasının saatinin Michael’da olduğunu, o yüzden
ona saldırdığını söyler. Locke ve Charlie mağarada çalışırlarken Locke
Charlie’yi DriveSHAFT’tan tanıdığını söyler. Charlie, sonunda birisinin
müzik geçmişini hatırlamış olmasından mutluluk duyar.
Jack ve Kate sahile dönerler ve oradakilere mağaralara taşınma
fikrinden bahsederler. Kazazedeler aralarında tartışmaya başlarlar,
bazıları kurtarma ekiplerinin onları görebilmesi için sahilde kalmaları
gerektiğini söylerken bazıları da daha iyi bir sığınak ve taze su
bulunan mağaralara taşınmak gerektiğini söyler. Grup sonuçta iki ayrı
kampa ayrılır.
Daha sonraki geriye dönüş sahnesinde, Sun gizlice kaçma planları
yapmaktadır, bu sayede Jin’den ve babasından kurtularak özgür
olabilecektir. Adada, Sun Michael’ı tek başına bularak yanına gider ve
ona gayet akıcı ve düzgün bir İngilizce ile “Seninle konuşmam lazım”
der. Michael, Sun’ın İngilizce konuştuğuna çok şaşırır, çünkü Sun o
zamana kadar hiç İngilizce konuşmamış ve bildiğini belli etmemiştir. Sun
ona kocası Jin’in İngilizce konuştuğunu bilmediğini söyler. Ona Jin’in
kendisine saldırma sebebinin babasının saati olduğunu söyler. Michael
saati enkazın içinde bulduğunu, bir önemi olduğunu bilmediğini söyler.
Mağaralarda, Locke Charlie’ye uyuşturucu bağımlısı olduğunu bildiğini
ve eğer uyuşturucuyu bırakırsa adanın ona kaybettiği ve çok özlediği
gitarını geri vereceğini söyler. Charlie uyuşturucuyu verir, Locke da
ona gitarının yerini gösterir, bunun üzerine Charlie çok mutlu olur.
Sahilde Kate, Jack’le mağaralara gelmeyi reddeder. Michael, tehditkar
bir şekilde elinde baltayla Jin’in yanına gelir ve kelepçelerini kırar.
Fakat kelepçe Jin’in bileğinde kalmıştır. Michael Jin’e saati verir, ona
kendisinden ve oğlu Walt’tan uzak durmasını söyler.
Geriye dönüş sahnesinde havaalanında Sun’ın Jin’i terketmek üzere
olduğu görülür. Fakat Jin’in yaptığı sevgi dolu hareketi görünce
kararından vazgeçer ve Jin’le birlikte uçağa biner.
O gece mağaralarda, Jack sahildekilerden bir kısmıyla birlikte
dönerken Charlie gitarını çalmaktadır.
SEZON 1 BÖLÜM 7 - THE
MOTH
Charlie uyuşturucu kullanmadığı için acı çekmektedir. Ormanda bir
yaban domuzunun saldırısına uğrar. Bu sırada bir geriye dönüş sahnesinde
Charlie’yi kilisede günah çıkarırken görüyoruz. Daha sonra oradan
ayrılırken kardeşi Liam’la karşılaşıyor ve Liam Charlie’ye DriveSHAFT’a
bir kontrat yapılmasından bahsediyor. Adada Locke, Charlie’ye saldıran
yaban domuzunu yakalar ve Charlie’ye yem olduğu için teşekkür eder.
Charlie, Locke’dan kendisinden aldığı uyuşturucuları ister, Locke ise
ona eğer üç kez isterse üçüncü isteyişinde ona geri vereceğini söyler.
Sayid, Kate ve Boone, Fransız mesajını telsizle üçgene almak için
uğraşırlar. Bu sayede sinyalin kaynağını bulmayı hedeflemektedirler.
Mağaralarda Charlie, Jack’in ilaçlarını karıştırıp eroinin yerine
geçecek birşey aramaya başlar. Jack onu yakaladığında ise başının
ağrıdığını ve ağrı kesici aradığını söyler.Geriye dönüş sahnesinde
Charlie kontrat yapmak istemediğini, grubun seks ve uyuşturucu ile
ilişkisinden midesinin bulandığını söyler. Liam ona istediği zaman
ayrılabileceği konusunda söz verir. Bir akşam şov sırasında Liam
şarkının “You All Everbody” kısmını söylemeye başlar, oysa ki bu kısmı
Charlie’nin söylemesi beklenmektedir. Şovdan sonra Charlie Liam’a kızar
fakat Liam onu bunun tekrarlanmayacağına ikna eder.
Charlie ve Jack mağaralarda iken uyuşturucu konusunda tartışırlar ve
Charlie’nin Jack’e bağırması sonucu mağaranın girişi çöker, Charlie
kurtulur fakat Jack içeride hapis kalır.
İnşaat tecrübesini kullanan Michael, kurtarma çalışmalarına liderlik
eder. Sawyer Kate’e durumu haber vermek için ormana gider, fakat Kate’in
tavrını beğenmediği için söylemekten vazgeçer. Charlie, Locke’a Jack’in
mağarada sıkışıp kaldığını haber verir. Charlie ikinci kez Locke’tan
uyuşturucularını ister. Bunun üstüne Locke ona bir kelebek kozası
gösterir. Kelebeğin kozadan çıkmaya çalıştığını, kozanın kenarını
yararak kelebeğe yardım edebileceğini fakat kelebeğin çıkmak için
mücadele etmeye ihtiyacı olduğunu söyler. Yoksa yaşamak için yeterince
güçlü olamayacaktır. Doğanın ve mücadelenin insanın güçlendirdiğini
söyleyen Locke, Charlie’nin uyuşturucudan kurtulmak için kendi
mücadelesini vermesi gerektiğini belirtir.
Kate ve Sawyer, sinyali üçgenleme planının 2. noktasında dururken
Sayid üçüncü noktaya doğru gider. Sawyer, Kate’e Jack’in durumunu söyler
ve Kate koşarak mağaralara döner. Charlie mağaradaki bir açıklıktan
sürünerek içeri girer ve Jack’i bulur. Bir geriye dönüş sahnesi, Liam’ı
fazla uyuşturucu almış olarak kızlarla bulur ve kızları dışarı çıkararak
Liam’a grupla işinin bittiğini söyler. Liam hayır der ve Charlie ilk kez
uyuşturucu kullanır. Yıllar sonra Charlie Liam’ı Avustralya’daki evinde
ziyaret eder ve DriveSHAFT’a yeniden katılması için ikna etmeye çalışır.
Liam reddeder fakat o olmazsa anlaşma olmayacaktır. Liam Charlie’yi hala
uyuşturucu kullandığı için suçlarken Charlie de onu başlamasına sebep
olduğu için suçlar. Charlie sinirlenerek ayrılır ve yakalaması gereken
bir uçak olduğunu söyler.
Charlie, Jack’i mağarada omzu çıkmış olarak bulur ve bağırdığı için
özür diler. Jack Charlie’ye çıkan kolunu yerine oturtmasını söyler.
Artık içerideki havanın bitmek üzere olduğunu farkettiklerinde ve Kate
onları çıkarmak için umutsuzca kazarken, Charlie çıkmaya çalışan bir
kelebek görür ve onun sayesinde dışarı çıkmak için bir yer bulur. Jack,
Charlie’yi uyuşturucudan uzak durması için ikna etmeye çalışır, onu iyi
olacağına ikna eder. Çıktıktan sonra Charlie, Locke’dan kendisine ait
olan uyuşturucuyu tekrar ister ve Locke geri verir. Charlie uyuşturucuya
bakar ve onu gülümseyerek ateşe atar. Charlie ve Locke kozadan yeni
çıkmış uçan bir kelebek görürler.
Sinyali üçgenleme çalışmasında Sawyer Kate’in yarım kalan işini
tamamlar ve tam da Sayid sinyali üçgene almayı başaracağı sırada birisi
kafasına vurur ve onu bayıltır.
SEZON 1 BÖLÜM 8 -
CONFIDENCE MAN
Bir geriye dönüş sahnesinde Sawyer bir kadınla (Jessica) yataktadır.
Yataktan kalkar, çantasını alır, çantadan etrafa paralar saçılır ve
Jessica şaşırır.
Adada Sawyer Boone’u eşyalarını karıştırırken yakalar. Daha sonra
Shannon kanlar içindeki Boone’u mağaraya getirir ve Sawyer’ı onu
dövmekle suçlar. Jack, Sawyer’ın karşısına çıkar ama bir cevap alamaz.
Shannon’ın astım ilacı bittiği için hastalığı büyük bir sorun haline
gelir. Herkes Sawyer’ın ilaçları istiflediği ve vermediği konusunda
hemfikirdir. Sawyer, eğer Kate kendisini öperse ilacı vereceğini söyler.
Kate Sawyer’ın aslında iyi bir insan olduğunu, onu duygulu şekilde
mektubu okurken gördüğünü söyler. Sawyer Kate’e mektubu okutur. Mektubu
yazan kişi Sawyer’a hitap etmekte ve annesiyle yatıp babasının parasını
çaldığı için babasının annesini öldürüp intihar ettiğini, ailesini
yıktığını anlatmakta ve kendisini bulup bu mektubu vereceğini
yazmaktadır.Geriye dönüş sahnelerinde Sawyer bir dolandırıcı olarak
görülmektedir. Jessica ve kocasıyla birlikte yemektedir ve onları
kendisine yatırım yapmalarına ikna etmiştir.
Sayid, önceki gün kafasına vurup kurtulma şanslarını mahvetmesi
konusunda Locke’u sorgulamaktadır. Locke ise bunu yapanın Sawyer
olabileceğini, çünkü burada olmaktan onun çıkar sağladığını iddia eder.
Bunların üzerine adaya gelmeden önce işkence uzmanı olan Sayid, Sawyer’a
işkence yapmaya karar verir, Jack de ona yardım eder ve Sawyer’ı ağaca
bağlarlar. Shannon’ın ilacını sorarlar. Sayid işkence ile tırnağını
sökmesine rağmen Sawyer birşey söylemez ve söylemek için Kate’in
kendisini öpmesini istediğini söyler. Kate kabul eder ve Sawyer’ı
dudağından öper, fakat bunun üstüne Sawyer ilaçların kendisinde
olmadığını söyler. Sayid, Sawyer’ın yalan söylediğine inanarak ona
saldırır ve kolundan bıçaklar.
Geriye dönüş sahnesinde Sawyer, Jessica ve kocası ile anlaşmayı
sonlandırıp paralarını almak üzeredir. O sırada çiftin küçük oğlu içeri
gelir ve onu gören Sawyer anlaşmayı bozarak onları dolandırmaktan
vazgeçerek gider.
Sawyer adada kolunda bandajla uyanır. Kate yanındadır ve mektubu
tekrar okumaktadır. Zarfın üstündeki pulu görür ve mektubun Sawyer’a
yazılmadığını, yazan çocuğun o olduğunu anlar. Sawyer Kate’e gerçeği
anlatır, kendisinin de ailesini dolandıran Sawyer gibi olduğunu farkedip
onun ismini aldığını anlatır. Mektubu Kate’in elinden alarak kendisine
acımamasını ve gitmesini söyler.
Sawyer’a yaptıklarından suçluluk duyan Sayid, Kate’in ısrarlarına
rağmen sahili terk edip tek başına zaman geçirmeye ihtiyacı olduğunu
söyler. Sun, ilacı olmayan Shannon’a okaliptüs yaprağından ilaç yapar.
Charlie, Claire’i daha güvenli olan mağaralara taşınmaya ikna eder.
SEZON 1 BÖLÜM 9 -
SOLITARY
Sayid sahil boyunca yürürken okyanustan gelen ve ormanın içine doğru
giden bir kablo bulur. Ormanın içine doğru kabloyu yakip ederek ilerler
ve bir tuzağa düşer. Esrarengiz bir kadın onu başka bir yere götürerek
bağlar ve ona Alex’in yerini sorar. Cevap alamadıkça Sayid’e elektrik
vererek işkence eder. Sayid kadına kazayı ve yakaladıkları Fransız
mesajını anlatır.
Kadın kendisini Danielle Rousseau olarak tanıtır ve o sinyali
gönderenin kendisi olduğunu söyler. Kadın Sayid’in eşyalarını
karıştırarak bir kadın fotoğrafı bulur, Sayid fotoğraftaki kadının Nadia
olduğunu söyler.Geriye dönüş sahnesinde Sayid’i bir tutukluyu sorguya
çekip işkence ederken görüyoruz. Daha sonra o çıkıyor ve yerine başka
bir tutuklu geliyor, Sayid’e sorularına cevap alana kadar ona işkence
etmesi emrediliyor. Fakat Sayid tutuklu kadının çocukluk arkadaşı Nadia
olduğunu anlıyor. Nadia daha önce de işkence gördüğünü ve Sayid ona ne
yaparsa yapsın konuşmaya ikna olmayacağını söylüyor.
Adada kampta herkes stres altındadır. Locke ve yeni av arkadaşı Ethan,
Hurley’e yeni buldukları eşyaları verirler. Hurley bunun içinde golf
eşyaları olduğunu farkeder ve kazazedelerin stres atmalarına yardım
etmek için bir golf sahası hazırlar.
Danielle, Sayid’e Nadia hakkında sorular sorar ve Sayid de onun
kendisi yüzünden öldüğünü söyler. Danielle kırık bir müzik kutusunu
Sayid’e gösterir ve Sayid de onu tamir edebileceğini söyler. Danielle
tamiratı yapması için Sayid’i bayıltarak başka yere taşır. Daha sonra
Danielle bir bilim takımının üyesi olduğunu ve gemilerinin Tahiti’den 3
gün mesafede bu adaya çakıldığını anlatır. Adada Diğerlerinin olduğunu,
takım arkadaşlarının onlar tarafından hasta edilerek öldürüldüğünü ve
ormanda fısıldadıklarını anlatır. Sayid ona inanmaz ve müzik kutusunu
tamire devam eder. Bitirdiğinde Danielle’in onu bırakmasını ister.
Dışarıdan bir ses duyarlar ve Danielle Sayid’i yalnız bırakarak sesin
peşine düşer.
Geriye dönüş sahnesinde Sayid’in amiri ondan Nadia’yı öldürmesini
istiyor. Oysa Sayid Nadia’nın kaçmasına yardım ediyor. O sırada amiri
onları yakalıyor fakat Sayid onu öldürüyor. Nadia Sayid’in kendisi ile
beraber kaçacağını düşünürken Sayid kendisini bacağından vurarak destek
kuvvetler gelmeden Nadia’nın gitmesini istiyor.
Danielle yokken Sayid onun ada hakkında çıkardığı bazı notları da
alarak ambardan kaçar. Fakat o sırada Danielle gelir, Sayid ateş eder
fakat silah çalışmaz. Danielle ekibini kendisinin öldürdüğünü anlatır,
çünkü onlara hastalık bulaşmıştır ve hastalık yayılmadan onları
öldürmesi gerekmiştir. Sayid Danielle ile gitmesine izin vermesi için
konuşur ve ikna etmeye çalışır. Gitmeden önce Alex’i sorar. Danielle,
Alex’in kendi çocuğu olduğunu ve diğerleri tarafından alındığını
anlatır.
Sayid kendi kampına dönmek üzere giderken ormanda Danielle’ın
bahsettiği fısıltıları duyar.
SEZON 1 BÖLÜM 10 -
RAISED BY ANOTHER
Claire iki gece çığlıklar atarak uyanır, birisinin kendisini
tuttuğunu ve karnına birşey sapladığını söyler. Fakat hiç saplama izi
bulunmamaktadır. Bu saldırı sonrasında Hurley kazazedeler arasında bir
sayım yapmaya karar verir ve işe koyulur.
Geriye dönüş sahnelerinde Claire’in erkek arkadaşı Thomas ile beraber
gebelik testi yaptığını ve sonucun pozitif çıktığını görüyoruz. Thomas
Claire’i herşeyin iyi olacağına ve iyi birer anne-baba olacaklarına ikna
ediyor. Claire bir medyuma gidiyor ve medyum onun hamile olduğunu
biliyor fakat birden telaşlanarak gördüklerini söylemeyi reddediyor.
Daha sonra bir gün Thomas gelip sorumluluk almaya hazır olmadığını ve
Claire’den ayrıldığını söylüyor.Hurley sayım yaparken herkesi tek tek
dolaşıp isimlerini ve bazı bilgilerini toplayarak not almaya başlar. Bu
esnada Jack Claire’i saldırıya uğramadığına ikna etmeye çalışmakta ve
ona sakinleştirici yapmayı önermektedir. Claire sinirlenerek
mağaralardan sahile taşınmak üzere oradan ayrılır.
Geriye dönüş sahnelerinde Claire’in medyuma tekrar gittiğini ve ona
ne gördüğünü sorduğunu görüyoruz. Medyum Thomas’ın onu terkettiğini
biliyor ve göreceklerinin iyi olmayacağı konusunda Claire’i uyarıyor.
Bunu kabul eden Claire’e bebeğini mutlaka kendisinin yetiştirmesi
gerektiğini, eğer onu başkası yetiştirirse çok kötü şeyler olacağını
söylüyor. Daha sonra medyum sürekli Claire’i arayarak bunu tekrarlıyor
fakat Claire bebeğini evlatlık olarak vereceğini söylüyor.
Boone, sayım yapmakta olan Hurley’e uçak manifestosunun Sawyer’da
olduğunu, yapmaya çalıştığı işe yardımı olabileceğini söyler. Sürpriz
bir şekilde Sawyer karşılığında birşey talep etmeden manifestoyu
Hurley’e verir. Bu sırada Charlie sahile geri taşınmaya çalışan Claire’e
yardım etmek isterken Claire’in sancıları başlar. Charlie bebeği
doğurtabileceğini, uyuşturucuyu bile bırakabilidiğine göre bunu da
yapabileceğini söyler. Fakat Charlie’nin bağımlılığını öğrenen Claire
haykırarak Jack’i getirmesini söyler, ve ormanda tek başına kalır.
Geriye dönüş sahnelerinde Claire’in bebeği bir çifte evlatlık vermek
için kağıtları imzalamak üzere olduğunu görüyoruz. Fakat eline hangi
kalemi alsa çalışmıyor ve bu durum Claire’in dikkatini çekiyor ve birden
evlatlık verme işleminden vazgeçerek medyuma gidiyor. Medyum Claire’e
6000 dolar ve Uçuş 815′e bilet veriyor. Los Angeles’da bebeği alacak bir
çift olduğunu ve oraya gittiğinde ona fazladan 6000 dolar daha
vereceklerini söylüyor. Claire bu birden değişen talebi şüpheli bulmuş
olsa da kabul ediyor.
Adada Charlie Ethan’ı bularak durumu anlatır ve Jack’i getirmesini
söyler. Ve Charlie Claire’in yanına döner, Claire ona medyumla ilgili
hikayesini anlatır. Bunun üstüne Charlie, medyumun uçağın düşeceğini
bildiğini, ve Claire’in bebeği kendisi yetiştirmesinin yolunun bu uçağa
binmesi olduğunu düşündüğünü söyler. Claire’in sancıları azalır. Bu
sırada Sayid yaralı olarak kampa döner, onlara Danielle’ı ve adada
kendilerinden başka kişiler de olduğunu anlatır. Tam Hurley Jack’e
aralarında uçak manifestosunda olmayan birinin olduğunu söylediği sırada
Claire’in sancıları da azalmıştır ve o sırada Ethan’ın bakışları ile
karşılaşırlar.
SEZON 1 BÖLÜM 11 -
ALL THE BEST COWBOYS HAVE DADDY ISSUES
Hurley mağaralardakilere Ethan’ın uçak manifestosunda olmadığını
açıklar. Jack, Ethan’ın nerede olduğunu sorar ve Michael ormana
gittiğini söyler. Charlie’nin nerede olduğunu sorduğunda ise Locke,
Claire’in arkasından gittiğini söyler. Jack ve Locke onları aramak için
ormana gittiklerinde üç ayakizi bulurlar ve Claire ile Charlie’nin
götürüldüğünü anlarlar. Jack seslenerek onları aramaya başlar fakat
Locke onu sessiz olması konusunda uyarır.
Locke geri dönüp bir av ekibi kurmalarını önerir fakat Jack tek
başına gitmeye karar verir.Geriye dönüş sahnelerinde Jack bir kadını
ameliyat etmektedir. Bütün çabalarına rağmen kadının kalp atışları
durmuştur, Jack umutsuzca CPR uygulamaya başlar. Aslında ameliyatı
yapması beklenen fakat sarhoş olduğu için başarısız olan babası Dr.
Christian Shephard ona ölüm anını bildirmesini söyler.
Adada Jack, Kate, Locke ve Boone arkadaşlarını bulmak için yola
koyulurlar. Ayak izlerini takip ederken Charlie’nin parmak
bandajlarından birini bulurlar. İzler ikiye ayrılır, Jack ve Kate
Charlie’nin izini sürer, Locke ve Boone ise diğer izi sürerler.
Geriye dönüş sahnelerinde babası Jack’ten ölümün kaza sonucu olduğuna
dair bir belgeyi imzalamasını istemektedir. Fakat Jack babasının
ameliyattan önce alkollü olduğunu bilmektedir. Babası ayrıca bu olayın
yönetimce öğrenilmesinin kariyerinin ve hayatının sonu olacağını da
söylemektedir. Babasının ikna çabaları sonunda Jack formu imzalar.
Adada yağmur yağmaya başlar, Jack ve Kate dağılırlar. Jack tökezler
ve Claire’in çığlığını duyar, o sırada Ethan’la karşılaşır. İki adam
mücadele ederler ve Ethan Jack’e vurarak eğer takip etmeye devam
ederlerse tutsaklardan birini öldüreceğini söyleyerek Jack’i uyarır.
Geriye dönüş sahnelerinde Christian Jack’in bakışları altında sahte
ifadesini kurula teslim eder. Kurul ölen kadının hamile olduğunu açıklar
ve Christian bunu önceden bildiğini beyan eder. Bunu duyan Jack dehşete
kapılarak kurula gerçeği açıklar, babasının ameliyat sırasında alkollü
olduğunu ve yaptığı hataların ölümle sonuçlandığını anlatır. Bu olay,
Christian’ın doktorluk kariyerinin sonu olur.
Adada Kate Jack’in yardımına koşar ve ikili Ethan’ın izlerini takip
etmeye devam ederler, Charlie’yi boynundan ağaca asılmış olarak
bulurlar. Onu aşağı indirler ve Jack hışımla CPR uygulamaya başlar, Kate
bunun boşuna bir çaba olduğunu söylemekte ve Jack’e durması için
yalvarmaktadır fakat Jack durmaz. Bir süre sonra ise Charlie hayata
döner.
Gece olduğunda Jack, Kate ve Charlie mağaralara dönerler, Charlie
Ethan’ın asıl istediği kişinin Claire olduğunu açıklar. Bu sırada Boone
ve Locke hala yağmurda ormanda biryerlerde aramaya devam etmektedirler.
Yere gömülü bir metal keşfederler. Metal derinlere iniyor gibi
görünmektedir ve onun ne olduğunu bulmak için üzerindeki çamurları
temizlemeye başlarlar.
KÜLTÜREL REFERANSLAR
Boone ve Locke ormanda beraber yürürlerken Boone Locke’a “Uzay Yolu’nu
hiç izledin mi?” diye sorar, Locke da “Tam olarak değil” diye cevaplar.
Locke’u canlandıran Terry O’Quinn, Uzay Yolu: Yeni Nesil’de Amiral Erik
Pressman’ı canlandırmıştır.
Bölümün ismi, Pete Townshend’ın All the Best Cowboys Have Chinese
Eyes isimli albümüne gönderme yapmaktadır.
SEZON 1 BÖLÜM 12 - WHATEVER THE CASE MAY BE
SEZON 1 BÖLÜM 13 -
HEARTS AND MINDS
SEZON 1 BÖLÜM 14 -
SPECIAL
SEZON 1 BÖLÜM 15 -
HOMECOMING
SEZON 1 BÖLÜM 16 -
OUTLAWS
SEZON 1 BÖLÜM 17
- IN TRANSLATION
SEZON 1 BÖLÜM
18 - NUMBERS
SEZON 1 BÖLÜM
19 - DEUS EX MACHINA
SEZON 1
BÖLÜM 20 - DO NO HARM
SEZON 1
BÖLÜM 21 - THE GREATER GOOD
SEZON 1
BÖLÜM 22 - BORN TO RUN
SEZON 1
BÖLÜM 23 - EXODUS
Lost Hakkında Her Şeyi
Bulabileceğiniz Tek Adres...